Ege Üniversitesi Pediatrik Kardiyoloji Bilim Dalı

Doç.Dr.Zülal ÜLGER Çocuk Kardiyoloji Uzmanı

Kalpleri yapay, hayalleri gerçek

Kendilerini hayata bağlayan cihazlarla kalp nakli yapılacak günü bekleyen 4 miniğin birbirinden farklı umutları var
ERKAN DOĞAN (HABER MERKEZİ)

Yaşları 8-15 arasında değişen kalp yetmezliği hastası dört çocuk, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği'nde takılan yapay kalp cihazlarıyla hayata bağlandı.
Kendilerini hayata bağlayan cihazlarla kalp nakli yapılacak günü bekleyen Mehmet Ali Yeşiltepe (10), Ahmet Taşkıran (10), Mesut Çapar (15) ve Barış Keklik'in (8) birbirinden farklı hayalleri var. Kimi dizüstü bilgiyasar kimi ise arkadaşları ile top oynayacağı günlerin hayalini kuruyor.
Kalp yetmezliği nedeniyle, acil kalp nakline ihtiyaç duyan ve yaşamlarını sürdürmesine olanak sağlayan kalp destek cihazı takılan Mehmet Ali Yeşiltepe, Ahmet Taşkıran, Mesut Çapar ve Barış Keklik, Ege Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi servisindeki odalarında kalp nakillerinin gerçekleşeceği günü bekliyor. Hastane koridorlarında boylarından büyük tekerlekli araba ve dizüstü bilgisayardan oluşan cihazlarıyla dolaşan dört çocuk, hastanenin sağladığı imkanla eğitimlerini de aksatmadan sürdürüyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp Nakli Ekibi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özbaran ve ekibi önceki gün servisteki bir odada yapay kalpli dört çocukla bir araya geldi. Prof. Dr. Mustafa Özbaran, Prof. Dr. Sanem Nalbantoğlu, Doç. Dr. Tahir Yağdı, Doç. Dr. Çağatay Engin, Pediatrik Kardiyolog Zülal Ülger ve Organ Nakli Koordinatör Hemşiresi Sultan Karakula'dan oluşan ekipleriyle acil kalp nakli bekleyen 25'in üzerinde hastaya kalbin kan pompalama işlevini yerine getiren destek cihazı taktıklarını belirtti.
Mehmet Ali Yeşiltepe'nin kalp destek cihazlı çocukların "en kıdemlisi" olduğunu anlatan Prof. Dr. Özbaran şunları söyledi:
"Daha sonra Ahmet geldi. Geçen hafta da Barış ve Mesut'un ameliyatlarını gerçekleştirdik. Şu anda kalp bekliyorlar. Kalp destek cihazlarıyla yaşamlarına normal şekilde devam ediyorlar. Eğitim konusunda eksik kalmışlardı. Sosyal hizmet uzmanlarımız ve eğitim fakültesinden arkadaşlarımızla eğitimlerine devam ediyorlar. İnşallah yeni kalpleri olduktan sonra da yaşamlarını bıraktıkları yerden sürdürecekler."

İŞTE HAYALLERİ

"Çalışmak istiyorum"

Önceleri kalp destek cihazından ürktüğünü ifade eden Mesut Çapar, "19 Ocak'ta cihaz takıldı. Öksürükten duramıyordum. Şimdi çok iyiyim. Allah'ın izniyle kalp nakli bekliyorum. Herkesi organ bağışına davet ediyoruz. Hastalanmadan önce Gaziemir'de otomobil servisinde çalışıyordum. Kalp nakli olup, çalışmaya devam etmek istiyorum" dedi.

"Top oynamayı özledim"

Arkadaşları arasında yaşı en küçük olan Manisalı Barış Keklik ise bir an önce okuluna kavuşmak istediğini ifade etti. Keklik, "Ailemi ve arkadaşlarımı çok özlüyorum. Arkadaşlarımla oyun oynuyordum. Top oynamayı özledim" dedi.

"Eve dönmeyi özledim"

Geçen yıl 24 Ekim'de takılan destek cihazı yardımıyla hayata bağlanan Urfalı Ahmet Taşkıran, "Mehmet Ali, Barış ve ben burada kalacağız. Öğretmenlerimiz geliyor. Barış da iyileşince bizimle derslere girecek. İlköğretim 3'üncü sınıfa gidiyordum. İkinci dönem hastalanınca okula gidemedim. Karnemi annem aldı. Eğer hasta olmasaydım 4'üncü sınıfa gidecektim. 2010'da herkesin bize organ bağışı yapmasını ve evime dönmeyi istiyorum" dedi.

"Evimi özledim"

Yapay kalbin takıldığı 30 Haziran'dan bu yana tüm zamanını hastanede geçiren Mehmet Ali Yeşiltepe ise, en kısa zamanda ailesine ve arkadaşlarına kavuşacağı günü beklediğini söyledi.


Yeni Asır

"Arkadaşlarım da kurtulsun"
Kalp nakliyle hayata dönen Mesut Çapar (16), gezip yürümenin mutluluğunu yaşarken, "Tek dileğim üç arkadaşıma da en kısa zamanda kalp bulunması" dedi
ERKAN DOĞAN (HABER MERKEZİ)

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapay kalp cihazı takıldıktan bir ay sonra beyin ölümü gerçekleşen 32 yaşındaki bir kadının kalbiyle hayata dönen İzmirli Mesut Çapar (16), gezip yürümenin, özgürlüğüne kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. EÜ Kalp Damar Cerrahisi Servisi'nde tedavi gören üç kader arkadaşı Ahmet Taşkıran (10) ve Mehmet Ali Yeşiltepe (10) ve Barış Keklik ile kalp beklediği günleri unutamadığını anlatan Çapar, "Tek dileğim üç arkadaşıma da en kısa zamanda kalp bulunması" dedi.

EN KÜÇÜK HASTALAR
Türkiye'nin yapay kalp ile yaşayan en küçük hastaları Ahmet Taşkıran (10) ve Mehmet Ali Yeşiltepe (10), servisteki odalarında bilgisayar sistemli, tekerlekli yapay kalp cihazlarıyla hayata tutunuyor. Diğer kader arkadaşları gibi yapay kalple hayata tutunan Mesut'un hayatı ise 18 Şubat günü gelen haberle değişti. İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde beyin ölümü gerçekleşen ve ailesi tarafından organları bağışlanan 32 yaşındaki kadının kalbi Mesut'a uyuyordu. EÜ Kalp Nakli Birimi sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Özbaran ve ekibi kadının kalbini başarıyla gence nakletti. EÜ Çocuk Hastanesi'nde serviste tedavisi süren Çapar, şimdi doya doya özgürlüğün tadını çıkartıyor. Servisin koridorlarında gezen genç, Menderes'in Yeniköy beldesinde evine döneceği ve arkadaşlarıyla oyun oynayacağı günleri iple çekiyor.

Birlikte pencereden dışarıyı seyrediyorduk
Yapay kalp cihazıyla yaşamlarını sürdürürken dışarı çıkamadıklarını anlatan Çapar, "Cihazlar çok büyük olduğu için servisten dışarı çıkamıyorduk. Ancak odalarımızın penceresinden dışarıya seyrediyorduk. Ben kalp nakliyle kurtuldum. Şimdi tek dileğim benimle aynı kaderi paylaşan üç arkaşımın da en kısa zamanda yeni kalplerine kavuşması" dedi. Rahatsızlığı nedeniyle Menderes Lisesi'ndeki eğitimine devam edemediğini anlatan Çapar, kalbini taşıdığı kadının organlarını bağışlayan aileye teşekkür etti. EÜ Çocuk Hastanesi Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zülal Ülger, Mesut Çapar'ın sağlık durumunun iyi olduğunu belirterek, "Kalbinden biyopsi aldık. Sonuçları iyi çıktığı takdirde taburcu edeceğiz" dedi. Prof. Dr. Mustafa Özbaran da, kalp nakli olan gazeteci Çağatay Çağlar'ın katkılarıyla broşür hazırladıklarını belirterek, "Broşürlerimiz aracılığı ile insanlarımızı organ bağışına davet ediyoruz" dedi.
Yeni Asır


BÜYÜK ARTER TRANSPOZİSYONU (BAT)


Bu doğumsal bozuklukta kalbin sol karıncığından akciğer atardamarı sağ karıncığından ise aort ana atardamarı çıkmaktadır (Şekil 8). Yani kirli kanın akciğerlerde temizlenmesi mümkün olmamakta vücutta hep kirli kan dolaşmaktadır. Hastanın belli bir süre yaşama şansı ancak temiz kanın diğer tarafa geçmesini sağlayan bir açıklığın olmasıyla mümkündür.
Tanı nasıl konulur ?
Genellikle yaşamın ilk gününde ortaya çıkan morarma vardır. Ayrıca herhangi bir açıklık da varsa morarma hafif olduğundan hastalık geç farkedilebilmektedir. Muayenede üfürüm saptanabilir yalnız üfürüm her hastada duyulmaz. Kesin tanı çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur.
Tedavide ne yapılabilir ?
Kesin çözüm doğumdan sonraki iki haftalık dönemde ana damarların ameliyatla yerlerinin değiştirilmesidir (arteriyel değişim). Ancak iki taraf arasındaki açıklık yeterli olmayan hastalarda kateter ile iki kulakçık arasının balon ile açılması yöntemine baş vurabilir. Bu dönem içinde tanınmayıp ameliyat olamamış hastalarda diğer ameliyat yöntemleri kullanılır. Örneğin iki aşamalı arteriyel değişme veya venöz değişme gibi.
İleriye dönük yapılması gerekenler :
Ateryel değişim ameliyatı başarılı olan hastalarda sünnet diş çekimi diş dolgusu gibi bazı girişimler öncesinde endokardite (kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç gösterirler. Ritm bozukluğu açısından izlenmeleri gerekir hastalar belli aralıklarla doktor kontrolünde olmalıdırlar.




Kalpteki kulakçıkların arasındaki duvarda açıklık olmasına verilen addır (Şekil 1). Bu yüzden temiz kanın bir kısmı sağ kalbe geçiş yapar. Bu olay yıllar içinde akciğere giden kanın artmasına bağlı olarak akciğer damarlarında ve kalp kasında hasara sebep olabilir.
Tanı Nasıl Konulabilir ?
Genellikle uzun yıllar hiçbir belirti vermez. Hatta doktora ve hastaneye pek gitmemiş kişilerde tanının 30-40 yaşına kadar konulamadığı durumlar vardır. Bu tip hastalarda ancak tesadüfen başka bir nedenle doktora gidildiğinde dikkatli bir muayene sırasında kalpte üfürümün ve bazı ek seslerin duyulması ile kuşkulanılır. Kesin tanı çocuk kardiyoloji uzmanınca yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konur.
Tedavide ne yapılabilir ?
Defektin büyüklüğü ve akciğer atardamarının basıncı cerrahi tedavinin zamanını belirler. Kendiliğinden kapanmayan akciğer atardamarında basınç yükselmesi tehlikesi olan açıklıklar genellikle 4-6 yaşlarında yani çocuk okula başlamadan cerrahi olarak kapatılır. Ameliyat sırasında ve sonrasında genellikle problem oluşmaz. Göğüsün orta kısmında ameliyata ait bir iz kalır. Bazı hastalarda açıklığı kateterle kapatma da uygulanmaktadır. Bu her hastaya uygulanamamakta ancak bazı ölçümler uygun ise yapılabilmektedir.
İleriye dönük yapılması gerekenler :
Ameliyat sünnet diş çekimi ve dolgusu gibi bazı girişimler öncesinde endokardite (kalbin iç tabakasının iltihabı) karşı koruyucu tedaviye ihtiyaç gösterirler. Hastaların beklenmedik komplikasyonlardan korunabilmeleri için yaklaşık 1 yıllık aralıklarla doktor kontrolunde olmaları gerekir. Bu ameliyat olmuş hastalar için de 3-4 yıl süreyle geçerlidir

Çocuk Kardiyolojisi Soru -Cevap